Beyin, tip 1 diyabet için yeni tedavilerin hedefi olabilir

On yıldan fazla bir süre önce araştırmacılar, tip 1 diyabetin akut bir komplikasyonu olan diyabetik ketoasidozun (DKA), insülin yokluğunda bile leptin hormonu ile tersine çevrilebileceğini keşfettiler.

Journal of Clinical Investigation dergisinde yayınlanan bir makalede leptinin beyni nasıl etkilediği ve gelecekteki tedavi yaklaşımlarında nasıl kullanılabileceği açıklanıyor.

DKA, vücudun insülin üretememesi ve enerji için yağları parçalamaya başlamasıyla ortaya çıkar. Bu durum, kanda yaşamı tehdit eden şeker (glikoz) ve ketosit birikimine yol açabilir. Yazarlar, doktorların geleneksel olarak DKA tedavisi için insülin kullandıklarını belirtiyor.

Ancak 2011'den beri UW Medicine'de yürütülen literatür taraması ve araştırmalara dayanan yeni bir analize göre, insülin eksikliğinde beynin DKA gelişiminde önemli bir rol oynadığına dair kanıtlar mevcut.

Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde metabolizma, endokrinoloji ve beslenme bölümü profesörü ve kıdemli yazar Dr. Michael Schwartz, "Pankreas insülin üretemediğinde, beyin vücudun yakıtının tükendiğine dair bir sinyal alır, aslında tükenmemiş olsa bile. Bu bilgi kısmen kandaki leptin hormonunun düşük seviyeleriyle iletilir," diyor.

Leptin, beynin iştahı ve vücut ağırlığını düzenlemesine yardımcı olur. Yağ hücreleri tarafından üretilen bu hormon, kan dolaşımı yoluyla beyne, özellikle de ne zaman ve ne kadar yiyeceğimizi kontrol eden bölge olan hipotalamusa gider. Leptin düşük olduğunda, beyin glikoz ve ketonlar da dahil olmak üzere enerji rezervlerini harekete geçirmek için yolları harekete geçirir.

Schwartz ve ekibi, 2011 yılında tip 1 diyabetli sıçan ve farelerin beyinlerine ilk kez doğrudan leptin enjekte ettiklerinde bu bağlantıyı keşfettiler. İlk başta hiçbir şey olmadı. Ancak dört gün sonra, araştırmacılar, devam eden şiddetli insülin eksikliklerine rağmen hayvanların kan şekeri ve keton seviyelerinin tamamen normale döndüğünü görünce hayrete düştüler.

"En şaşırtıcı şey, şeker seviyesinin sadece düşmemesi, aynı zamanda sabit kalmasıydı," diye açıkladı. "Yükseltmeye çalıştıklarında tekrar düştü; düşürmeye çalıştıklarında tekrar yükseldi."

Schwartz, bu tür yanıtların, beynin insülin yokluğunda bile normal kan şekeri seviyelerini koruyabildiğini gösterdiğini belirtti.

O dönemde diyabet uzmanlarından oluşan bilim camiası bu keşif hakkında ne düşüneceğini bilmiyordu.

Schwartz, "2011'de büyük ölçüde göz ardı edilen bir olguyu artık çok daha iyi anlıyoruz" dedi.

Leptinin tip 1 diyabetli kişilerde kan şekeri seviyelerini normalleştirip normalleştiremeyeceğini test etmek için FDA'ya klinik deneyler yapmak üzere izin başvurusunda bulunmayı planlıyor.

Olumlu sonuçlar tip 1 diyabet için beyne hedeflenen ilaçların önünü açabilir.

"Bu, kariyerimin en heyecan verici keşiflerinden biri" diyor, UW Tıp Fakültesi Diyabet Bakımı ve Eğitimi Bölümü başkanı ve Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde metabolizma, endokrinoloji ve beslenme profesörü olan ortak yazar Dr. Irl Hirsch.

Hirsch, leptin ile glikoz seviyelerinin kontrol altına alınmasının hastalar için yeni tedavi seçeneklerinin önünü açabileceğini söyledi.

"Beni yanlış anlamayın: 104 yıl önce insülinin keşfi geçen yüzyılın en büyük keşiflerinden biriydi," diye ekledi, "ama bu bir sonraki adım. En iyi yol olabilir."

Schwartz, insülin yönetiminin hastalar ve aileleri için önemli bir yük olduğunu vurguladı.

"Tip 1 diyabetin günlük insülin enjeksiyonları ve sürekli şeker takibi olmadan tedavi edilebilmesi mümkün olsaydı, hastalar bunu büyük bir başarı olarak değerlendirirdi" dedi.

Beyni yakıt rezervlerinin tükenmediğine ikna ederek veya glikoz ve keton üretimini tetikleyen belirli nöronları kapatarak vücut, ciddi hiperglisemiye ve DKA'ya yol açan reaksiyonu durdurur.

Schwartz, "Bu yeni kavram, onlarca yıldır kabul gören, insülin eksikliğinin diyabetik ketoasidozun tek nedeni olduğu şeklindeki uzun süredir devam eden görüşe meydan okuyor." dedi.

"Bu, beynin kontrolsüz diyabetin gelişiminde güçlü bir rol oynadığını ve yeni tedavilerin anahtarı olabileceğini gösteriyor."