Yeşil alanlara erişim, çocuklarda nörogelişimsel bozukluk riskinin daha düşük olmasıyla bağlantılı olabilir

Rutgers Sağlık araştırmacılarının yaptığı bir araştırmaya göre, hamilelik öncesi ve hamilelik sırasında ve erken çocukluk döneminde yeşil alanlara yakın yaşamak, nörogelişimsel bozukluk riskinin azalmasıyla ilişkili.

Environment International dergisinde yayımlanan bir araştırmada, erken çocukluk gelişiminin kritik dönemlerinde yeşil alanlara maruz kalmanın, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), otizm spektrum bozukluğu (ASD) ve diğer gelişimsel gecikmeler de dahil olmak üzere nörogelişimsel durumların riskini nasıl etkilediği incelendi.

Bilim insanları, doğal ortamların nörogelişim üzerindeki etkisinin, özellikle sosyoekonomik açıdan dezavantajlı gruplar arasında yeterince araştırılmadığını belirtmişlerdir. Yeni çalışma, bu boşluğu doldurmayı ve yeşil alanların dezavantajlı gruplar arasında nörogelişimsel sonuçlardaki farklılıkları azaltmaya nasıl yardımcı olabileceğini araştırmayı amaçlamaktadır.

Rutgers Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu'nda doçent ve çalışmanın kıdemli yazarı olan Stefania Papatorou, "Bulgularımız, kentsel ortamlarda yeşil alanlara erişimin artırılmasının erken çocukluk döneminde nörolojik gelişimi destekleyebileceğini ve gelişimsel gecikmelerin yükünü azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor" dedi.

Araştırmacılar, 2001-2014 yılları arasında Medicaid Analitik Özet veri tabanından alınan demografik verileri ve nörogelişimsel bozukluk teşhislerini analiz ettiler. Yeşil alan maruziyeti, annelerin gebelik öncesi, gebelik ve erken çocukluk dönemlerinde posta kodlarına yakın bitki örtüsü seviyelerini değerlendirmek için uydu görüntüleri kullanılarak ölçüldü.

Çalışmaya, çeşitli eyaletlerde Medicaid'e kayıtlı, ırksal ve sosyoekonomik açıdan farklı 1,8 milyondan fazla anne-çocuk çifti dahil edildi. Analiz, yeşil alanlara daha fazla maruz kalmanın çocuklarda nörogelişimsel bozukluk riskinin daha düşük olmasıyla ilişkili olduğunu ortaya koydu.

Papatorou, "Bulunan ilişkiler, bireysel ve bölgesel karıştırıcı faktörler dikkate alındıktan sonra bile devam etti ve sonuçlar, birden fazla hassas analizde sağlam çıktı" dedi.

Bilim insanları ayrıca yeşil alanların nörogelişim üzerindeki etkilerinin, maruz kalma zamanına bağlı olarak değişebileceğini de kaydetti.

Papatorou, "Farklı zaman dilimlerinde (gebelik öncesi, hamilelik ve erken çocukluk döneminde) yeşil alanlarda yaşamak ile çeşitli nörogelişimsel sonuçlar arasında koruyucu ilişkiler gözlemledik. Bu da farklı biyolojik mekanizmaların söz konusu olduğunu gösteriyor." şeklinde açıklama yaptı.

Hamilelik döneminde yeşil alanlara maruz kalmanın otizm spektrum bozukluğu riskinin daha düşük olmasıyla ilişkili olduğu, gebelik öncesi maruz kalmanın ise zihinsel engellilik riskiyle ters orantılı olduğu bulunmuştur. Erken çocukluk döneminde yeşil alanlara maruz kalmanın öğrenme güçlüklerine karşı koruyucu bir etkisi olduğu görülmüştür. Ayrıca, bu koruyucu etkilerin kentsel alanlarda yaşayan çocuklar ile siyahi ve Hispanik çocuklar arasında en güçlü olduğu bulunmuştur.

Papatodorou, "Bu ilişkiler kentsel alanlarda yaşayan çocuklarda daha güçlüydü ve bu da yeşil alanların en az erişilebilir olduğu bölgelerde daha fazla potansiyel fayda sağlayabileceğini gösteriyor," diye ekledi. "Bulgularımız, şehirlerde yeşil alanlara erişimin artırılmasının erken çocukluk dönemi nörogelişimini destekleyebileceğini ve gelişimsel gecikmelerin yaygınlığını azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor."

Çalışmanın bulguları, savunmasız bölgelerde yaşayan hamile kadınlar ve küçük çocukların yeşil alanlara erişimini artırmak için halk sağlığı önlemlerine ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyuyor.

Papatorou, "Bu bulgular, yeşil alanlara erişimin artırılmasının, özellikle düşük gelirli topluluklarda çocuklarda nörogelişimsel bozukluk riskini azaltmak için potansiyel olarak değiştirilebilir bir çevresel strateji olabileceğini gösteriyor," dedi. "Ayrıca, yerleşim alanlarının yeşillendirilmesini hedefleyen kentsel planlama stratejilerinin, çocukların gelişimi üzerinde uzun vadeli olumlu etkileri olabileceğini de gösteriyor."

Araştırmacılar, gelecekteki araştırma planlarının yeşil alanlar ve nörolojik gelişim arasındaki bağlantıyı açıklayabilecek biyolojik ve çevresel mekanizmaları inceleyeceğini ve ergenlik dönemindeki uzun vadeli bilişsel ve davranışsal etkileri araştıracağını belirtti. Bir diğer araştırma alanı ise parklar, patikalar ve spor sahaları gibi farklı yeşil alan türlerine maruz kalmanın nörolojik gelişimle nasıl ilişkili olabileceğini incelemek olacak.