Küresel antibiyotik kullanımı 2030 yılına kadar yüzde 50'den fazla artacak

Pandemi sürecinde özellikle orta gelirli ülkelerde antibiyotik tüketiminde artış yaşanmaya başlandı. Bu durum antimikrobiyal direnç ve küresel sağlık sorunları konusunda endişeleri artırdı.

Çalışmanın temel bulguları:

The Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan araştırmada, 2016-2023 yılları arasındaki antibiyotik tüketim eğilimleri, COVID-19 salgınının etkisi, ekonomik büyüme analiz ediliyor ve antibiyotik direnciyle mücadele politikalarına yön vermek amacıyla gelecekteki kullanım tahminleri yapılıyor.

---

Arka plan

Antimikrobiyal direnç, küresel çapta önemli bir sorun olup, 2019 yılında yaklaşık 5 milyon ölüme neden olmuştur; antibiyotik tüketiminin düşük olmasına rağmen en yüksek ölüm oranları düşük gelirli ülkelerde görülmüştür.

• Direnç, insan, tarım ve veteriner hekimliğinde antibiyotiklerin aşırı kullanımı ve enfeksiyon kontrolünün yetersiz olmasından kaynaklanmaktadır.
• 2000-2015 yılları arasında antibiyotik tüketimi, esas olarak düşük ve orta gelirli ülkeler (LMIC) tarafından yönlendirilen %65 oranında artarken, yüksek gelirli ülkeler (HIC) kişi başına tüketimde liderliğini sürdürüyor.
• Etkili politikaların geliştirilmesi için antibiyotik kullanımının ve dirençle ilişkisinin daha iyi denetlenmesine ihtiyaç vardır.

---

Araştırmanın ilerleyişi hakkında

• Analiz, IQVIA MIDAS ilaç satış veri tabanı kullanılarak elde edilen 67 ülkeden alınan verilere dayanmaktadır.
• Antibiyotiklerin etkin madde miktarları kilogram cinsinden ölçülerek DSÖ sınıflandırmasına göre tanımlanmış günlük dozlara (DDD) dönüştürüldü.
• Dünya Bankası verileri kullanılarak, 1.000 kişi başına düşen günlük tüketim hesaplanmış ve ülkeler gelir gruplarına ayrılmıştır: Düşük ve orta gelirli ülkeler (DMOÜ), Orta ve yüksek gelirli ülkeler (ÜMOÜ)

---

Araştırma sonuçları

1. Antibiyotik tüketiminin artması

• 2016-2023 yılları arasında 67 ülkede toplam antibiyotik tüketimi %16,3 artarak 34,3 milyar DDD'ye ulaştı.
• Ortalama tüketim, 1.000 kişi başına günlük 13,7'den 15,2 DDD'ye yüzde 10,6 arttı.
• Düşük ve orta gelirli ülkelerde tüketim %18,6 artarken, yüksek gelirli ülkelerde ise %4,9 azaldı.

2. COVID-19 salgınının etkisi

• 2020 yılında pandemi nedeniyle özellikle yüksek gelirli ülkelerde (-%17,8) antibiyotik tüketiminde keskin bir düşüş yaşanırken, düşük ve orta gelirli ülkelerde (DMOÜ) pandemi sonrası hızla toparlanma yaşandı.
• Antibiyotik tüketiminde en büyük artışlar Vietnam, Tayland, Arjantin ve Hindistan gibi ülkelerde kaydedildi.

3. Tüketim yapısındaki değişiklikler

• En çok tüketilen ilaçlar ise geniş spektrumlu penisilinler, sefalosporinler ve makrolidler olmaya devam etti.
• Düşük ve orta gelirli ülkelerde (DMO'lar dahil) makrolidler ve florokinolonların yanı sıra "son çare" antibiyotiklerin (örneğin karbapenemler ve oksazolidinonlar) tüketiminde önemli bir artış olmuştur.

4. Access ve Watch antibiyotiklerinin kullanımında dengesizlik

• Access antibiyotikleri HIC'lerde daha fazla kullanılırken, Watch antibiyotikleri düşük ve orta gelirli ülkelerde daha fazla kullanılıyor ve bu durum, bu antibiyotiklerin kullanımında yönetim eksikliği olduğunu gösteriyor.

---

Tahminler

• 2023 yılı itibarıyla küresel antibiyotik tüketimi 49,3 milyar DDD olarak gerçekleşmiş olup, 2016 yılına göre %20,9 oranında artış olmuştur.
• Politika değişiklikleri yapılmazsa tüketim 2030 yılına kadar %52,3 artarak 75,1 milyar DDD'ye ulaşabilir.

---

Sonuçlar

• Antibiyotik tüketimindeki artış 2008-2015 dönemine kıyasla yavaşlamakla birlikte önemli düzeyde seyretmektedir.
• Yüksek gelirli ülkelerde toplum sağlığındaki iyileşme nedeniyle düşüş yaşanırken, orta gelirli ülkelerde pandemi sonrası hızlı büyüme görülüyor.
• Güçlendirilmiş düzenlemelere, antibiyotiklere eşit erişime ve aşılama, iyileştirilmiş sanitasyon ve teşhis gibi önleyici tedbirlere yatırım yapılması gerekiyor.
• Dünya Sağlık Örgütü'nün AWeRe girişimi gibi küresel girişimler antimikrobiyal dirençle mücadelede kilit öneme sahiptir.