Vücudun yüksek doz kemoterapi ilaçlarıyla başa çıkmasına yardımcı olacak yeni moleküller keşfedildi

Amerikalı uzmanlar, bağırsak kök hücreleriyle etkileşime girerek vücudun çok yüksek doz kemoterapi ve radyasyona dayanmasına yardımcı olan moleküller keşfetti.

Kanserli tümörlerin tedavisinde kemoterapinin dozu birincil öneme sahiptir; bazen kanser hücrelerini öldürmek için öldürücü doz gerekebilir. Uzmanlara göre, gastrointestinal sistem rahatsızlık vermeden çalışıyorsa ve kanser sürecine dahil değilse, bir kişinin olumlu bir sonuç alma şansı vardır.

Michigan Üniversitesi'ndeki bir laboratuvar yakın zamanda sindirim sistemini aşırı doz kemoterapi ilaçlarından korumaya yardımcı olan biyolojik mekanizmalar keşfetti. İlk deneyler laboratuvar fareleri üzerinde yürütüldü, ancak uzmanlar elde edilen verilerin özellikle ileri evrelerde kanser tedavisinde gerçek bir atılım yaratacağına inanıyor. Araştırmacılar belirli bir türdeki moleküllere (bağırsak kök hücrelerinin yüzeyinde bulunur) bağlanan proteinleri tanımladılar. Proteinler moleküllerle etkileşime girdiğinde, gastrointestinal sistemin rejenerasyon sürecini aktive ediyor.

Vücudumuzun çeşitli dokularında her zaman bir kök hücre havuzu bulunur ve bu havuz olumsuz etkiler altında hasarlı organ ve dokuların onarımı için gerekli olan yeni hücreler üretir. Ancak kök hücre sayısı çok ciddi yıkımlarda yetersizdir, hücreler kanserin geç evrelerinde kullanılan yüksek doz kemoterapi veya radyasyondan sonra organları onaramazlar. Bu noktada, bağırsağın ana işlevi olan toksinleri vücuttan uzaklaştırma görevini yerine getirmesine yardımcı olmak için gastrointestinal sistemdeki kök hücreleri korumak son derece önemlidir.

Uzmanlar, vücuttaki kanser hücreleri tamamen yok olana kadar, bir kişinin aşırı yüksek dozda kemoterapi ve radyasyona dayanmasına yardımcı olacak maddeler buldular. Bilim insanları deneylerinde, yeni moleküller enjekte edilen fareler kullandılar ve sonuç olarak, yaklaşık 50-75 fare, öldürücü dozlarda kemoterapiyle bile hayatta kaldı. Moleküller enjekte edilmeyen farelerin hepsi, kemoterapiden sonra öldü.

İyi bağırsak fonksiyonu ile hastanın hayatta kalma şansı daha yüksektir. Ancak araştırmacılar şimdi yüksek doz kemoterapi ilaçları ile farelerin %100 hayatta kalmasını sağlamak için her türlü girişimi yapacaklarını söylediler. Laboratuvar 10 yıldan uzun süredir Slit2 ve R-spondin moleküllerini inceliyor. Çalışmaların gösterdiği gibi, bu moleküller bağırsağın restorasyonunda kök hücrelerle birlikte aktif olarak rol oynuyor. Bilim insanları tüm bunların gelecekte çoklu metastazlı geç evre kanser tümörlerinin tedavisine yardımcı olacağından eminler. Çalışmanın başkanı, varsayımları doğruysa gelecekte insanların kanserden ölmeyeceğine inanıyor, ancak insan vücuduyla ilgili verilerin teyidi henüz yapılmadı.

Herhangi bir organdaki herhangi bir kötü huylu tümör, büyük dozlarda kemoterapi veya radyasyonla yok edilebilir. Ancak şimdi ileri kanser türlerini tedavi etmedeki sorun, kanser hücreleri yok edilmeden önce hastanın ölme olasılığının olmasıdır. Belki de bilim insanları bu sorunu çözmenin bir yolunu bulabilir ve gelecekte bir ölümcül hastalık daha az olacaktır.

[ 1 ], [ 2 ], [ 3 ], [ 4 ], [ 5 ], [ 6 ]