Hangisini seçmeli - yürümek mi koşmak mı?

Ücretsiz birkaç spor arasında koşu ve yürüyüş öne çıkıyor. Bu tür antrenmanların artıları ve eksileri uzun zamandır tartışılıyor. Hareketsiz bir yaşam tarzının insan vücudunun tüm sistemlerine zarar verdiği kanıtlanmış bir gerçek olmaya devam ediyor.

Uzmanlara göre koşu, fazla kilolarla mücadelede yardımcı oluyor. Amerikan dergisinin araştırması, Lawrence Lab tarafından yürütülen ve 40.000'den fazla koşu ve yürüyüş tutkununun katıldığı büyük ölçekli bir projeden elde edilen verileri yayınladı. Testlerin başında kilo, bel çevresi ölçüldü, beslenme özellikleri, diyet ve günlük kat edilen mesafe kaydedildi. Belirli bir süre sonra (maksimum 6 yıl), bilim insanları koşucuların başlangıçta ve deneyden sonra daha zayıf olduklarını kaydetti. Kilolarını yürüyüşçülerden daha iyi kontrol edebildiler.

Sonuçlar özellikle 55 yaşındaki grupta dikkat çekiciydi. Bu yaştaki koşucular, yürümeyi seçen daha yaşlı katılımcılarla haftada aynı miktarda kalori yakmayı başardı. Ancak vücut kitle indeksi ve bel çevresi gibi göstergeleri, aynı yaştaki yürüyüşçülere göre daha küçük değerlerle karakterize edildi.

Doğal olarak, koşmak daha fazla kalori yakar. Ancak, koşucuların ve yürüyüşçülerin bir hafta boyunca yaklaşık olarak aynı miktarda kalori yaktıkları açıktır. Bunun nedeni, yürüyen deneklerin rakiplerinin koşabileceğinden daha uzun mesafeler kat etmiş olmalarıdır.

Wyoming Üniversitesi'nden araştırmacılar, aktivitenin iştah üzerindeki etkisiyle ilgili eşit derecede ilginç bir deney gerçekleştirdi. Dokuz kadın koşucu ve on yürüyüşçüden oluşan bir grubu incelediler. Çalışmanın özü, enerji harcamasını ve iştahı etkileyen kandaki bir hormonun varlığını gözlemlemekti. Her iki grubun temsilcileri, her iki günde bir yaklaşık bir saat koşu bandında antrenman yaptılar. Sonrasında, seçimlerinde hiçbir kısıtlama olmaksızın bir büfeye davet edildiler. Ve daha sonra, yürümeyi seçen kadınların yürürken yakabileceklerinden yaklaşık elli kalori daha fazla tükettikleri fark edildi. Koşan denekler ise ortalama iki yüz kalori daha az yediler. Kanlarında iştahı azaltan bir madde de bulundu.

Aktif kişiler, popo üstü oturmayı sevenler için söylenemeyecek olan yaşa bağlı katarakt geliştirmeye daha az yatkındır. Yapılan çalışmalara göre, hem koşucularda hem de yürüyüşçülerde kan basıncı, kolesterol seviyeleri, kalp damar hastalıkları ve diyabetle ilgili herhangi bir sorun olmadığı ortaya çıkmıştır. Her gün bir saat koşmak, kalp hastalığı riskini neredeyse %5 oranında azaltmaya yardımcı olur. Yürürken aynı miktarda enerji harcamayı başarırsanız, risk grubuna düşme riskiniz %9 oranında azalır. Yürüyüşçülerin, koşucularla aynı miktarda kalori yakmak için daha fazla zaman harcamaları ve daha uzun mesafe kat etmeleri gerektiği belirtilmektedir.

Yürüyüş, koşmayı zor bulan veya sağlık nedenleriyle kontrendikasyonları olan kişiler tarafından seçilir. Ve yürüyüşün birçok çeşidi vardır - spor (bu arada, bir Olimpik disiplin), kayak sopalarıyla Nordic (hatta popüler koşunun yerini almıştır), vb. Her zevke göre, dedikleri gibi. Her durumda, aktif bir yaşam tarzı, yumuşak bir noktada "nasır oluşmasından" daha fazla fayda sağlar. Hala motivasyonunuz mu yok? Şunu belirtmek isterim: Son deneysel veriler, bir saat oturan insanlarda, sonunda en az üç yüz kalori fazlasına dönüşen vahşi bir yiyecek susuzluğunun uyandığını gösterdi.

Çıkarılacak tek sonuç şudur: Yemeklerden önce koşmak şart!