Egzersiz ve diyet yumurtalık kanserli hastalarda sonuçları iyileştirme potansiyeli gösteriyor

British Journal of Cancer dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmada, egzersiz ve diyet müdahale programının bir arada uygulanmasının yumurtalık kanseri hastalarında yorgunluğu ve fiziksel fonksiyonu iyileştirip iyileştirmediği değerlendirildi.

Yumurtalık Kanseri İçin Yaşam Tarzı Terapileri

Yumurtalık kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biridir. Bu kanser türü genellikle çok geç bir evrede teşhis edildiğinden, genel sağ kalım oranı düşüktür.

Yumurtalık kanseri için olağan tedavi stratejisi sitoredüktif cerrahiyi takiben kemoterapiyi içerir. Bu tedaviden sonra hastalar genellikle yorgunluk, fiziksel fonksiyonda azalma,sarkopeni ve yetersiz beslenme gibi çeşitli fiziksel ve psikososyal sorunlar yaşarlar ve bu da sağlıkla ilişkili yaşam kalitesini (HRQoL) önemli ölçüde azaltır.

Doğru beslenme ve düzenli fiziksel aktivite, kanser hastalarında vücut kompozisyonunu, yaşam kalitesini, zindelik seviyelerini ve yorgunluğu önemli ölçüde iyileştirebilmektedir; bu nedenle bu stratejiler uluslararası kanser bakım kılavuzlarında yer almaktadır.

PADOVA çalışması

Yumurtalık Kanserinde Fiziksel Aktivite ve Diyet Müdahalesi (PADOVA) çalışması, neoadjuvan kemoterapi alan yumurtalık kanseri hastalarında kombine egzersiz ve diyet müdahalesinin etkinliğini değerlendirmek için yürütülmüştür. Değerlendirilen birincil sonuçlar arasında fiziksel fonksiyon, vücut kompozisyonu ve yorgunluk yer alırken, ikincil sonuçlar arasında HRQoL, fiziksel uygunluk, anksiyete, uyku bozukluğu ve nöropati semptomları yer almıştır.

PADOVA çalışması, Hollanda'daki üç jinekolojik onkoloji merkezinden katılımcıları içeren iki kollu, çok merkezli, randomize kontrollü bir çalışmaydı (RCT). Çalışma katılımcılarının hepsi 18 yaşın üzerindeydi, primer epitelyal over kanseri teşhisi konmuştu ve neoadjuvan kemoterapi almaları planlanmıştı. Beş yıldan uzun süredir over kanseri teşhisi konmuş ve temel günlük işlerini yapamayan kişiler çalışmadan hariç tutuldu.

Araştırma sonuçları

Müdahale ve kontrol grupları arasında fiziksel işlev, vücut kompozisyonu veya yorgunluk açısından önemli bir fark yoktu. Seksen bir katılımcı çalışmayı tamamladı ve ek 63 katılımcı yalnızca temel anketi tamamladı.

Katılımcıların ortalama yaşı 59 idi ve kohortun %60'ı birincil cerrahiye girdi ve ardından adjuvan kemoterapi aldı. Müdahale ve kontrol grupları arasında anlamlı yaş farkı yoktu.

Neoadjuvan kemoterapi alan hastaların, adjuvan kemoterapi alanlara göre takip ziyaretlerini atlama olasılıkları daha yüksekti. Her iki grup da vücut kompozisyonunda ve fiziksel fonksiyonda benzer artışlar ve yorgunlukta azalmalar gösterdi.

Yumurtalık kanserinin geç evrede teşhis edilmesi, müdahale ve kontrol grupları arasındaki sonuçlarda fark olmamasının nedenlerinden biri olabilir. Geç evrede hastalar, tanı anında fiziksel işlevlerini ve HRQoL'lerini etkileyen ağrı gibi birden fazla sendrom yaşarlar. Ameliyat ve kemoterapi bu semptomları hafifletebilir ve HRQoL'yi iyileştirebilir.

Performans Analizi

Keşifsel analiz, egzersiz ve diyet müdahalesinin bir arada uygulanmasının etkinliğinin, önerilere uyulma düzeyine önemli ölçüde bağlı olduğunu göstermektedir.

Güçlü ve Zayıf Yönleri

Mevcut çalışmanın başlıca gücü, randomize kontrollü tasarımıdır. Bir diğer güç ise müdahalenin, kanser hastalarında sağlık davranışını iyileştirmede önemli faktörler olarak kabul edilen güncel diyet kılavuzları, egzersiz prensipleri ve Bandura'nın Sosyal Bilişsel Teorisi temelinde geliştirilmiş olmasıdır.

Mevcut çalışmanın, vücut kompozisyonunu belirlemek için bilgisayarlı tomografi (BT) yerine biyoelektrik empedans analizi (BIA) kullanımı da dahil olmak üzere bazı sınırlamaları vardır. Ayrıca, BIA'nın asitli hastalarda vücut kompozisyonu ölçümlerinin doğruluğunu etkileyebilecek sınırlamaları vardır.

Meme kanseri hastalarının çoğu daha erken evrede teşhis edilirken, yumurtalık kanseri 50-79 yaş aralığındaki kadınlarda genellikle daha geç evrede teşhis edilir. Bu nedenle, daha genç yaş grubundaki kadınlarda yumurtalık kanseri taraması daha az hasta gösterebilir.