AIDS: otuz yıllık bir umut savaşı

5 Haziran 1981'de, Amerikalı epidemiyologlar Los Angeles'ta beş genç eşcinsel erkeğin karıştığı garip bir vaka bildirdiler: hepsi sağlıklı görünüyordu, ancak aniden zatürreye yakalandılar. İkisi öldü.

Daha sonra, erkeklerin İkinci Dünya Savaşı'ndan daha fazla can alan yeni bir virüsün kurbanı olduğu ortaya çıktı. Başlangıçta eşcinsel vebası olarak adlandırılan hastalık, toplumun her kesimine nüfuz etti.

“AIDS dünyayı değiştirdi, buna şüphe yok,” diyor ilk teşhisin 30. yıldönümüne adanmış büyük bir uluslararası forum düzenleyen UNAIDS'in yönetici direktörü Michel Sidibé (konferans 8-10 Haziran'da New York'ta yapılacak). “Daha önce hiç var olmamış yeni bir toplumsal sözleşme imzalandı.”

Hastalığın nedeni 1983 yılında Fransız doktorlar tarafından tespit edildi. İnsan bağışıklık yetersizliği virüsü olarak bilinen patojenik bir organizmayı izole ettiler. Sperm, vajinal salgılar, anne sütü ve kan yoluyla bulaşır. HIV, bağışıklık sisteminin temel hücrelerini ele geçirerek onları yok eder ve aynı anda kendilerini çoğaltmaya zorlar.

Enfeksiyon birkaç yıl boyunca belirti vermez, ancak bu süre zarfında bağışıklık sistemi o kadar zayıflar ki tüberküloz, zatürre ve diğer hastalıklara yakalanma riski son derece yüksek olur.

Bilim insanlarının başarıları, bir aşının kesinlikle bulunacağına dair umut verdi - sonuçta çiçek hastalığını ve çocuk felcini yenmeyi başardık. Ancak dünya hala bekliyor. Virüsün şaşırtıcı derecede mutasyona uğrayabildiği kanıtlandı.

İlk iyi haber 1996'da geldi: sonunda etkili bir ilaç bulunmuştu. Kandaki HIV seviyesini tespit edilebilir seviyelerin altına düşürdü, ancak her derde deva değildi ve birçok yan etkisi vardı. Ne yazık ki, bu ilaç ve onu takip edenler aşırı pahalıydı ve yalnızca zengin ülkelerin sakinleri bunları karşılayabiliyordu.

Bir zamanlar, ABD Başkanı George Bush ve Microsoft CEO'su Bill Gates AIDS, Tüberküloz ve Sıtmayla Mücadele Küresel Fonu'nu kurdular. Bu sayede, düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşayan beş milyon insan hayatlarını çoktan uzattı. Ne yazık ki, bu okyanusta bir damla. UNAIDS'e göre, bugün 10 milyon insan fonun yardımını bekliyor ve 2015'e kadar (BM'nin "sıfır yeni enfeksiyon, sıfır ayrımcılık, sıfır ölüm" hedefine ulaşmak istediği tarih) 13 milyon olacak, bu da 6 milyar dolar daha demek. Çin ve diğer hızla gelişen ülkelerin katılımı olmadan, bu talihsiz insanlar kurtarılamaz.

"Virüsün yayılmasını durdurmalıyız, aksi takdirde salgından çıkış yolu olmayacak, hiçbir tedavi yeterli olmayacak," diye vurguluyor Uluslararası AIDS Aşı Girişimi başkanı Seth Berkley. Günümüzde, yeterince etkili yalnızca iki önleme yöntemi bulunmaktadır. Birincisi, sünnet erkeklerde enfeksiyon riskini üçte iki oranında azaltır. İkincisi, heteroseksüel bir çiftin antiretroviral ilaç alması, vakaların %96'sında partnerler arasında virüsün bulaşmasını önler. Vajinal ve anal profilaktik jeller de geliştirilmektedir.

Son olarak, 2009'a ait bazı kuru UNAIDS istatistikleri. 1981'den beri 60 milyondan fazla insan enfekte oldu ve bunların neredeyse yarısı AIDS ile ilişkili hastalıklardan öldü. 2009'da 1,8 milyon kişi öldü ve bunların dörtte biri tüberkülozdan öldü.

HIV enfeksiyonu olan kişilerin üçte ikisinden fazlası Sahra Altı Afrika'da yaşıyor ve kıtanın yetişkin nüfusunun yüzde 5'i virüsü taşıyor.

2009 yılında 2,6 milyon yeni HIV enfeksiyonu vakası kaydedildi (1999'da - 3,1 milyon). Düşük ve orta gelirli ülkelerde yaklaşık 5,2 milyon kişi 2009 yılında antiretroviral tedaviye erişti (2004'te - 700 bin).

15 yaşın altındaki yaklaşık 2,5 milyon kişi enfektedir. 2009 yılında 370 bin bebek HIV ile doğmuştur.

18 yaş altı 16,6 milyon genç AIDS nedeniyle anne ve babasını kaybetti.

Bölgelere göre enfekte sayısı: Sahra Altı Afrika - 22,5 milyon, Güney ve Güneydoğu Asya - 4,1 milyon, Doğu Asya - 770 bin, Orta ve Güney Amerika - 1,4 milyon, Kuzey Amerika - 1,5 milyon, Batı ve Orta Avrupa - 820 bin, Doğu Avrupa ve Orta Asya - 1,4 milyon, Karayipler - 240 bin, Orta Doğu ve Kuzey Afrika - 460 bin, Okyanusya - 57 bin.