Eklem patolojisinin ultrason bulguları

Eklem efüzyonu (sinovit). Sinovyal membranın kalınlaşması ve şişmesiyle karakterizedir. Sinovyal membran iltihabının ilk belirtisi sinovyal sıvı üretiminin artmasıdır - eklem efüzyonu. Eklem efüzyonu kas-iskelet sisteminin çeşitli hastalıklarında görülebilir: dejeneratif, travmatik, inflamatuar, tümör. İçeriğin niteliği ancak sıvının aspirasyonundan sonra belirlenebilir. Ultrason muayenesi sırasında eklem boşluğundaki sıvı ekojenitede değişiklik gösterir. Bu nedenle, sıradan sinovitte sıvı anekoiktir, hemartroz ve lipohemartrozda - heterojen, hipoekoik, ekojenik inklüzyonlarla (kan pıhtıları, yağ lobülleri).

MRI sinoviti tespit etmek için kullanılan bir yöntemdir. İnflamatuar değişiklikler membranın kalınlaşması ve su içeriğinin artmasıyla karakterizedir. Bu nedenle sinovyal membran T2 ağırlıklı görüntülerde veya STIR sekansıyla elde edilen görüntülerde kalınlaşmış hiperintens doku olarak görünür.

Septik artrit. Eklem boşluğunda bazen ayrı seviyelere bölünen heterojen sıvının varlığıyla karakterize edilir. Sinovyal membranın hipertrofisi de not edilir. Bu semptom romatoid artrit, inflamatuar artrit, sinovyal kondromatozis ve diğer hastalıklarda görülür. Ultrason muayenesi septik artrit tedavisinin izlenmesinde paha biçilmezdir.

Travmatik menisküs yaralanmaları. En sık diz ekleminin menisküs yaralanmalarıyla karşılaşıyoruz. Ultrason muayenesi sırasında menisküs yırtığı hattı, hiperekoik bir menisküsün arka planında hipoekoik bir şerit gibi görünür). Doku harmonik modu, eko yapılarının daha iyi işlenmesi nedeniyle menisküs yırtıklarının görüntülenmesini iyileştirir. Üç boyutlu hacimsel rekonstrüksiyonla, artroskopik olanlara benzer menisküs yaralanmalarının görüntülerini elde etmek mümkündür.

Hiyalin kıkırdakta meydana gelen değişiklikler üç şekilde ortaya çıkabilir: incelme, kalınlaşma ve kalsifikasyon.

Menisküsün dejeneratif değişiklikleri. Genellikle yaşlı hastalarda görülür. Menisküs, düzensiz bir yapıya, azalmış ekojeniteye ve eklem yüzeyinin üzerinde çıkıntıya sahip olabilir. Artroskopide, bu değişiklikler menisküs yüzeyinin mukoid dejenerasyonla düzensiz bir şekilde çıkıntı yapmasıyla ortaya çıkar.

Ödemden dolayı hiyalin kıkırdağın kalınlaşması eklemdeki patolojik değişikliklerin en erken belirtisidir. Daha sonra kıkırdak yüzeyi düzensizleşir ve kıkırdak incelmesi meydana gelir. Kıkırdak kalınlığının kontralateral tarafla karşılaştırılması bu erken değişiklikleri belirlemeye yardımcı olur.

Hiyalin kıkırdak incelmesi. Normalde yaşlı insanlarda hiyalin kıkırdak incelir. Benzer bir süreç inflamatuar sinovit, septik artrit ile gerçekleşir. Hiyalin kıkırdaktaki dejeneratif değişiklikler, lokal incelme veya ülserasyon şeklinde ultrason muayenesi ile tespit edilebilir. Hiyalin kıkırdaktaki değişikliklere ayrıca eklem yüzeyi düzensiz hale gelen kemik dokusundaki değişiklikler de eşlik eder.

Eklem faresi. Eklem boşluğunda veya sinovyal zarda sıklıkla çeşitli kapanımlarla karşılaşılır. Boyutları küçük kapanımlardan büyük kapanımlara kadar değişebilir.

Menisküs kistleri. Menisküse sürekli travma sonucu oluşurlar. Menisküsün kalınlığında yankısız yuvarlak bir oluşum olarak ortaya çıkarlar. Dış menisküs kistleri daha sık görülür. Kistin arkasında, menisküsün tepesinin daha iyi görüntülenmesine katkıda bulunan eko sinyalinin distal amplifikasyonunun etkisi vardır.

Osteofitler. Osteofitler başlangıçta eklem kenarlarında, hiyalin kıkırdak ve kortikal kemiğin birleştiği yerde görülür. Bunlar, sonunda enkondral ossifikasyona uğrayan ve radyografilerde osteofit olarak görülen kıkırdaklı büyümelerdir (kondrofitler). Küçük marjinal osteofitler, eklemi sabitlemek için bir mekanizma oldukları için yaşlı insanlarda yaygın bir bulgudur. Büyük osteofitler, osteoartrit sürecinin bir parçası olarak kabul edilir.

Deforme edici artroz. Bu, eklemin kemiklerin eklem uçlarının şeklinin, eklem yüzeylerinin, radyografik eklem boşluğunun yüksekliğinin ve şeklinin ihlali ile dejeneratif-distrofik bir lezyonudur. Hipodinamik, obezite, hipoksi, eklemde artan yükün oluşmasına yol açar ve sonuç olarak deforme edici artrozun gelişmesine katkıda bulunur. Başlangıçta, dinamik yük ve tahriş nedeniyle eklem kıkırdağı etkilenir: kalınlaşır. Daha sonra hiyalin kıkırdakta düzensizlik ve incelme olur, kenarlar boyunca telafi edici kemik-kıkırdaklı büyümeler görülür. Buna paralel olarak, epifizin kemik dokusunda değişiklikler meydana gelir, eklem kemiklerinin eklem uçlarının şekli değişir. Eklem kapsülü, bağlar, sinovyal membran tarafından önemli değişiklikler geçirilir. Eklemi stabilize etmek için eklem kapsülü kalınlaşır. Sinovyal çıkıntılar, bazen kıkırdak yoğunluğunda, sinovyal zarda oluşur ve bunlar sıkışarak eklem içi gövdeler oluşturur. Eklem içi bağlar kalınlaşır, gevşer, nekrotik hale gelebilir ve kapsülle kaynaşabilir. Sinovyal sıvı miktarı, eklemde kaymayı iyileştirmek için erken evrelerde artar ve daha sonra azalarak distrofik süreci ağırlaştırır. Fibroz, eklem içi yapışıklıklar, eklem dışı dokuların sıkışması şeklinde kademeli olarak gelişir ve bu da eklemdeki hareketliliği keskin bir şekilde sınırlar.

Gut. Pürin metabolizma bozukluklarının neden olduğu, kanda ürik asit seviyelerinin artmasına ve dokularda ürat birikimine yol açan bir hastalık. Gut hastalığının en çarpıcı belirtileri, ani başlangıç, ilk ayak parmaklarının metatarsofalangeal eklemleri bölgesinde lokalizasyon, belirgin klinik semptomlar ve hızlı remisyon başlangıcı ile karakterize akut artrittir. Akut artritin alevlenmesi şunlardan kaynaklanır: travma, alkol, yağlı yiyecekler, psiko-duygusal stres, diüretik kullanımı, vb. Uzun süreli gut, pannus şeklinde granülasyon dokusunun gelişmesiyle karakterizedir ve eklem kıkırdağının, subkondral kemiğin ve nadir durumlarda eklemin ankilozunun tahrip olmasına neden olur. Ultrason muayenesi, eklemin etrafında lifli bir kapsülle çevrili hipoekoik bir bölgenin görünümünü ortaya çıkarır. Akut aşamada ultrason anjiyografisi, belirgin doku vaskülarizasyonunu ortaya çıkarır.

Uratların biriktiği subkondral kemikte, lifli ve kemik nasırlarının oluşumu ile mikrokırıklar, kist gelişimi ve osteoskleroz gibi sekonder değişiklikler meydana gelir. Eklem dışı lokalizasyon çok daha az yaygındır: dermatit, tenosinovit, bursit, miyozit. Kronik evreye geçişle birlikte hastalar sürekli olarak bir veya daha fazla eklemde iltihaplanma yaşarlar. Tofüsler etkilenen eklem bölgesinde birikir, bunun sonucunda periartiküler dokular kalınlaşır ve eklemdeki hareketlilik bozulur. Tofüsler, cildin yüzeyine yakın yerleşmiş nodüler oluşumlar şeklinde 2-3 mm'den 2-3 cm'ye kadar büyüklükte olabilir. Ultrason muayenesinde, cilt ve deri altı dokusunun kalınlığında çeşitli boyutlarda yuvarlak veya oval hipoekoik oluşumlara benzerler. Osteoliz nedeniyle eklemlerde brüt deformasyon görülür. Eklem hasarı asimetriktir.